Tarımla Uğraşan Nüfus Sayımızdaki Hezimet !

                                 

Merhaba Sevgili Bilgilendinburada.com takipçileri. Bir önceki Gizli Eleştiri bölümümüzde Üniversite Okumanın İtibarı Kayboldu ilgili bir başlık altında buluşmuştuk. İstatiksel ve son yıllardaki geçmiş verilere dayalı olarak sunduğumuz o yazımız ilgi çekmiş olsa da Gizli Eleştiri bölümümüzün ikinci konusu için yazımıza devam edememiştik. Gizli Eleştiri bölümümüzde Üniversite Okumanın İtibarı Kayboldu adlı yazımıza ulaşmak için bu yazımızın altına bağlantı adresini bırakacağız. 


Yazımıza öncelik olarak Atatürk Dönemindeki tarım politikaları ve burada yaşanan gelişmeler ile başlayalım. Atatürk yaşadığı yıllarda tarıma önem veren bir zihniyete sahipti. Tarım ve bu tarımı gerçekleştirecek köylüler hakkında da bir çok söz ve düşünce ileri sürerek tarıma verdiği önemi belirtmiştir. Sadece sözleri ile kalmayarak çiftçiden alınan vergileri düşürmüş, tarımla uğraşan köylüleri bilgilendirmiş, toprağı olmayanlara toprak dağıtmış, para ve kredi imkanı sunmuştur. 1925 yılında çıkarılan bir kanunla birlikte ilk on yılda köylüye 1.077.526 dönüm arazi dağıtılmıştır. Toprak sahibi olan köylünün toprak, tohumluk, tarım araçları borçlarının 20 yılda ödenmesi sağlanmıştır 1925 yılında da Aşar Vergisini kaldırarak önemli bir adım atmıştır.


1927 yılında yapılan Ziraat Sayımı sonuçlarından elde edilen verilere göre ; toplam nüfus 13,6 milyon, kır nüfusu 10,3 milyondur. Çiftçi ailesi sayısı da 1.751.239'dur. Bu da nüfusun neredeyse %10'una yakınının çiftçilik ve tarım ile uğraştığının göstergesidir. Bugün ülkemizin nüfus oranı 85 milyon civarıdır ve son verilere göre ise tarımla uğraşan kişi sayısı 500 bin civarındadır. Kaba bir hesap neticesinde nüfusun %1'inden daha az kişinin tarım ile uğraştığını görmekteyiz. Aşağıdaki verilen tabloya baktığımızda ise 1927-1950 yılları arasında köy nüfus oranının kent nüfus oranına göre rakamsal boyutunu görmekteyiz. 1927 yılında gerçekleştirilen “Nüfus, tarım ve sanayi sayımı” verilerine göre ülkede çağın sanayi teknolojisinden çok uzak bir sanayi vardır:

• Toplam 65 245 işletmenin %43.5’i tarım, evcil hayvanlar, balık ve av ürünleri alanında çalışmaktadır.

• Sayılan işletmelerin %79’unda 4’ten az kişi çalışmaktadır.
• Sadece 155 iş yerinde 100’den fazla kişi istihdam edilmektedir.
• Ülkede 642 yabancı işveren, 702 yabancı memur ve 347 yabancı işçi çalışmaktadır.
• Sınai işletmelerinin %96’sı çevirici güç olarak organik güç kullanmaktadır. Motor gücü kullanan işletme sayısı 2822’dir. 



Bir diğer paylaşacağımız veriler ise Tarım - Sanayi ve Hizmet sektörünün Cumhuriyet döneminde Milli Gelir İçerisindeki Payı olacaktır. 1931 yılındaki verilerine göz attığımızda Milli Gelir İçerisindeki Payın yarısını tarım sektörü kapsamaktadır. 1950 yılında ise tarım sektörünün Milli Gelir İçerisindeki Payı %40 olduğu belirtilmiştir. Sanayi sektörünün Milli Gelir İçerisindeki Payı %13'ü olurken Hizmet sektörünün Milli Gelir İçerisindeki Payı %46 olarak belirtilmiştir.


Bizim için önemli olan esas detay ise 1950 yılında tarımla uğraşan nüfus oranının %77 olarak verilerde yer almasıdır. 


Yazımıza devam ederken öncelik olarak ülkemizin tarım alanlarının varlığından da bahsetmeden geçmemeliyiz. Şöyle ki; Ülkemizin %30'unu tarım alanları ( 769 milyon 632 bin dekar ) oluşturmaktadır. Yani bu %30'luk alan tarım alanı olarak işlenebilmesi mümkün yerlerdir. Toplam 237 milyon 625 bin 724 dekar büyüklüğündeki tarım alanının 196 milyon 243 bin 701 dekarında (yaklaşık yüzde 82,5) tahıllar ve diğer bitkisel ürünler yetiştiriliyor. Geçen yıl bu alanın 155 milyon 743 bin 717 dekarı ekildi, 40 milyon 499 bin 984 dekarı da nadasa bırakıldı. Öte yandan, 8 milyon 41 bin 419 dekar alanı sebze bahçeleri, 33 milyon 292 bin 166 dekar alanı meyveler, içecek ve baharat bitkileri, 48 bin 438 dekar alanı da süs bitkileri oluşturdu. Nadasa bırakılan alanlar ise ekilen alanların dörtte biri kadardır. En büyük tarım alanına sahip il 19,6 milyon dekarla Konya iken en küçük tarım alanına sahip il ise 107,1 bin dekarla Yalova olarak kayıtlarda yerini almıştır. 

Aşağıda paylaşacağımız tabloda ise son 13 yıl içerisinde tarımla uğraşan kişi sayısındaki azalışı görmüş olacaksınız. Veriler ise SGK tarafından paylaşılmış olan verilerdir. Tablodaki verilere istinaden konuşacak olursak ; Bu da 
son 10 yılda çiftçi sayısının yaklaşık yüzde 55 azaldığını gösteriyor. 2001 yılında ülkemizdeki tarım alanları 26000 hektar olarak belirtilmiştir. Bu sayı son 20 yılda %12-13 azalarak 23000 hektar alana kadar gerilemiştir. Yine TÜİK verilerine göre İstihdam edilenlerin %17,0'si tarım, %19,9'u sanayi, %5,4'ü inşaat, %57,7'si ise hizmet sektöründe yer aldı. Hatırlayacağınız üzere yazımızın üst tarafında bu sayısının %80'leri gördüğünü belirtmiştik.


Tarımla uğraşan nüfus sayısı neden azaldı ?

Bunu elbette tek bir sebebe bağlamamız yanlış olacaktır. Sanayi ve hizmet sektöründe yaşanan gelişmeler, kentlerde yaşam şartlarının daha iyi olması sonucunda yaşanan göçler , maddi kazanç, tarımla uğraşan kişilere sağlanan şartların yetersizliği vb. bir çok sebebi buraya sıralayabiliriz. 



Gizli Eleştiri - Üniversite Okumanın İtibarı Kayboldu yazımızı okumak için ;
https://www.bilgilendinburada.com/2021/03/universite-okumanin-itibari-kayboldu-.html



Sevgili arkadaşlar ''Gizli Eleştiri'' bölümümüze sizlerde herhangi bir konuda eleştiri yazılarınızı gönderebilirsiniz ve burada yayınlanmasını sağlayabilirsiniz. Düşünce özgürlüğünden yoksun olmak, düşündüğünü söyleyememek değil hiç düşünmemiş olmak demektir. Konu ile alakalı düşüncelerinizi de bu paylaşımın altına yazabilirsiniz.



  • Bizimle irtibata geçebileceğiniz mail adresimiz; furkan_meric@outlook.com
  • Twitter adresimiz; @kpssguncel2022

Yorum Gönder

0 Yorumlar